Temel hak ve hürriyetler insanoğlunun doğumla başlayan, insan olmaktan dolayı kazandığı haklardır. İnsan hakları din, dil, ırk, cinsiyet ayrımı olmadan tüm insanlığın sadece insan olmasından dolayı yararlanabildiği haklardır.

İnsan Hakları Evrenseldir. Devredilemez haklardır. İnsan hakları sınırlandırılamaz (Savaş, sıkıyönetim halleri dışında. Savaş ve sıkıyönetim hallerinde dahi yaşama hakkına dokunamaz.)
İnsan hakları bir bütündür. Bir tanesin eksik olması diğerlerini etkisiz kılmaktadır.
Her devlet anayasa ve yasalarla insan haklarını koruma altına almak mecburiyetindedir.

Temel Hak ve Hürriyetlerin Sınıflandırılması Temel hak ve hürriyetler çeşitli sebeplerden dolayı sınıflandırılmaya tabi tutulmuştur. Tarihte kabul gören Temel hak ve hürriyetlerin sınıflandırılması hususu, Jellinek'in ayrımıdır. On yedinci yüzyılda ortaya çıkan temel hak ve özgürlüklerin üçe ayrılması fikri dönemin şartları gereği ortaya çıkmış ve Jellinek temel hak ve özgürlükleri negatif statü Hakları, pozitif statü hakları ve aktif statü Hakkı olarak üçe ayırmıştır.

Negatif Statü Hakları

Olumsuz statü hakkı ya da koruyucu haklar olarak bilinir. Negatif statü hakkında, vatandaşın doğuştan kazandığı ve devletin müdahale edemeyeceği, özel alan sınırlarını çizen, bireyi devlete karşı koruyan haklardır. Bu sebepten koruyucu haklar olarak da bilinmektedir.
Negatif statü haklarında devletin müdahale etmemesi ve izleyici konumunda durması gerekmektedir. Negatif statü haklarında Devlet bu haklara müdahale edemez. Negatif statü hakları arasında kişi güvenliği, din hürriyeti, konut dokunulmazlığı hakkı, ispat Hakkı suç ve cezalara ilişkin esaslar, Hak arama hürriyeti, Mülkiyet hakkı, Kanuni hakim güvencesi, Temel hak ve hürriyetlerin korunması, Dernek kurma hürriyeti , toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme Hakkı, sürekli ve süresiz yayın hakkı, basın araçlarının korunması , Kamu tüzel kişilerin elinde ki haberleşme araçlarından yararlanma hakkı, basın hürriyeti, bilim ve sanat özgürlüğü, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti, haberleşme hürriyeti, Özel hayatın gizliliği, zorla çalıştırma yasağı gibi haklar geçmektedir.

Pozitif Statü Hakları

İkinci kuşak haklar olarak bilinmektedir. Pozitif statü hakları, kişi adına devletin vatandaşların yaşamını kolaylaştırmak için devlete sorumluluk yükleyen haklardır. Bu haklarda vatandaş devletten bir şey istemektedir. Bu sebepten pozitif statü hakları isteme hakları olarak da geçmektedir.

Pozitif statü hakları Anayasamızın ikinci kısmında 41 ila 65 maddeleri arasında sayılmıştır ve anayasamızda sosyal ekonomik hak ve ödevler olarak geçmektedir. İsteme hakları genellikle sosyal ve ekonomik hayat ile ilgili olduğu için sosyal haklar olarak da isimlendirilir. Pozitif statü hakları, Sağlık hakkı, konut Hakkı, çalışma hakkı, öğrenim Hakkı, Sosyal Güvenlik Hakkı, hayvanların korunması, kıyılardan yararlanma, toprak mülkiyeti, kamulaştırma , özelleştirme, çalışma ve sözleşme hürriyeti , gençliğin korunması, sporun geliştirilmesi, Sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması , grev ve lokavt, toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme Hakkı, sanatın ve sanatçının korunması , tarih kültür ve tabiat varlıklarının korunması gibi haklardan vatandaşın yararlanması için devletin müdahalesi gerekmektedir.

Aktif Statü Hakları

Katılma hakları olarak da bilinen aktif statü hakları, yaşanan savaşlar ve insan hakları alanında ki gelişmeler neticesinde 1960'lardan sonra ortaya çıkmıştır ve tam olarak tamamlanmamıştır. Aktif statü hakları, vatandaşın siyasi hayata katılmasını sağlayan katılma hakları olarak bilinmektedir. Yani aktif statü hakları, vatandaşların devlet yönetimine katılmasını sağlayan haklardandır. Bu sebepten aktif statü hakları, katılma hakları olarak da bilinmektedir.
Vatan hizmeti, siyasi partilere girme, seçme ve seçilme faaliyetinde bulunma, Türk vatandaşlığı, Dilekçe ve bilgi edinme hakkı , kamu denetçisine başvurma hakkı,
dilekçe hakkı, siyasi parti kurma hakkı, kamu hizmetine girme hakkı, Aktif statü hakları arasında gösterilebilir. Aktif statü hakları anayasamızın 2. kısım 4. bölümünde Madde 66 ile 74 arasında sıralanmaktadır. Bu sebepten siyasi haklar olarak da bilinmektedir.

Temel hak ve özgürlüklerin kullanılmasında izin usulü , Yani bu hakların kullanılması için idari makamlardan izin alınması bildirim usulü , temel hak ve hürriyetin kullanılması için idari makamlara bildirim yapılması ve serbestlik usulü kuralları benimsenmiştir.