Anayasanın 13. maddesinde temel hak ve özgürlüklerin sıralanması ile ilgili esaslar belirtilmiştir.
Buna göre
Temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması anayasanın ruhuna aykırı olmaması,

Sınırlamanın laik Cumhuriyet gereklerine aykırı olmaması ,

Demokratik Toplum düzeni gereklerine uygun olması,

Temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılmasının anayasanın özüne dokunmaması,
Yapılan sınırlamanın ölçülülük ilkesine uygun olması,

Yapılan sınırlamanın Kanun ile yapılması gereklidir maddelerin geçmektedir.

Buna göre temel hak ve özgürlüklere müdahale durumunda, müdahale için yetki veren bir kanun bulunmalıdır.
Buna göre temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması, TBMM tarafından çıkarılacak bir kanun ile mümkün olabilmektedir. Temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması normlar hiyerarşisine göre kanundan daha alt durumda bulunan KHK, genelge, yönerge gibi normlar ile sınırlandırılamaz.

Yine 1982 Anayasası'nda temel hak ve hürriyetlere getirilecek sınırlama, Demokratik Toplum düzenine aykırı olmaması şartı getirilmiştir. Yani bu hususta Çağdaş demokrasiler örnek alınmış ve güvence altına alınmıştır.

Ölçülülük ilkesi anayasa temelinde yer alan bir ilkedir. Ölçülülük ilkesi, 1982 anayasasının ilk yürürlüğe girdiği tarihte bulunmamakta olup, 2001 yılında yapılan Anayasa değişikliği ile anayasamıza girmiştir.

Yabancıların yani ülkenin içinde yaşayan yabancıların temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması, anayasada düzenlenmiştir. (Madde 16) Buna göre yabancılar Üzerinde yapılacak temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması durumu, sınırlandırılmanın Kanun ile yapılması ve milletlerarası antlaşmalara hukuka uygun olması şartları gerekli kılınmaktadır.